Bu konu da kesin belirlenmiş standartlar ve yazılı kurallar bulunmuyor. Bu sebeple bu konu da vereceğim bilgiler 23 senelik sünnet tecrübelerimin sonucudur. Çocuğun yaşı ne olursa olsun, sünnete bakış açısı ve düşünce tarzı erişkinlerden farklıdır. Çocukların hayal dünyası bir hayli geniştir. Çocukların dünyaya ve sünnete bakış açıları bizimkinden bir hayli farklı olduğu için kendine anlatılanları bir erişkin gibi değerlendirmeyecektir. Sünnet konusunda arkadaşlarından duydukları ya da büyüklerin şaka olarak söylediği pek çok şeyi (söz gelimi baltayla kesilecek esprisi) çocuklar ciddiye alır ve kafalarında çok ayrı bir sünnet portresi çizer. Bu sebeple, çocuklara sünneti en ince detaylarına kadar anlatmak pek çok kez ters etkiye yol açar. Çocuklarda en fazla tepki yaratan ve korkuya yol açan iki kelime “kesme” ve “iğne”dir. “Doktor amca pipine küçük bir iğne yapacak ve sonra ucunu kesecek” biçiminde bir açıklama, biz erişkinlere oldukça mantıklı gelse de çocukların hayal dünyasında bir hayli farklı algılanıyor. Daha önce başka yerlerine iğne yapılmış olan bir çocuk daha bu acıyı hatırlarken şimdi en hassas yerine bunu yapılacağını öğrenince korkusu 10 kat artıyor. Bir de pipisinin tümden kesileceğini zanneden çocuk için sünnet tam manası ile korkunç bir olay haline geliyor. Hele bu tür bilgiler sünnetten birkaç ay önce çocuğa verilmeye başlanınca, çocuğun kabusu oluyor. Sünneti, evdeki en önemli gündem maddesi haline getirmemek ve bu konunun çocuğun yanında fazla konuşulmaması da çok önemli. Çocuğa yapılacak tüm açıklamaların sünnetten çok kısa bir zaman önce ve kısa olarak yapılması, “kesilme”-“iğne” gibi kelimelerin kullanılmaması durumunda oluşacak stres en aza indirilecektir.